Şiddet içeren video oyunları, bazı çevrelerce artan zorbalıklardan, kadına yönelik şiddetten sorumlu tutuluyor. Ancak aksini savunanlar da bu tarz oyunların oyuncuları şiddete karşı duyarsızlaştırdığını, şiddeti simüle ettiklerini savunuyor.Yine video oyunlarının şiddeti tetiklediğini söyleyen araştırmacılar, şiddet içeren video oyunlarının çocuklara, çatışmaları çözmek ve hedeflere ulaşmak için şiddetin kabul edilebilir bir yaklaşım olduğunu öğretmesinden endişe duyuyorlar.Şiddet içeren video oyunlarının zararsız hatta suç oranını düşürdüğünü söyleyenler ise bu araştırmaların yetersiz ve video oyunları ile sosyal şiddet arasında nedensel bir ilişki bulunmadığını iddia ediyor. Ve ayrıca şiddet içeren video oyunlarının saldırgan ve öfkeli duygular için güvenli bir çıkış sağlayabileceğini ve suçu azaltabileceğini savunuyorlar.Oyun satışları artarken suç oranları düşüyorVideo oyunları gençlerin şiddete başvurmasına neden oluyorsa, o zaman daha fazla genç şiddet içeren video oyunları oynadıkça çocuk şiddet suçlarının artması beklenir. Ancak yapılan araştırmalar, oyun satışlarının arttığını ve suç oranlarının düştüğünü gösteriyor.
Araştırmalar, şiddet içeren video oyunlarının şiddete değil saldırganlığa neden olabileceğini gösteriyor..Şiddet, genellikle fiziksel zarar veya fiziksel eylemleri ifade eder. Birini incitmek, zarar vermek, vurmak, tekmelemek, yumruk atmak ve özgürlüğün keyfi engellenmesi gibi.. Saldırganlık ise kızgın veya düşmanca düşünceler, duygular veya davranışlara atıfta bulunan daha geniş bir terimdir. Örneğin, hüsrana uğramak, bağırmak, karşılık vermek, tartışmak bunların hepsi saldırgan davranışlardır ama şiddet içermezler.Geçmiş araştırmalar, şiddet içeren ve içermeyen video oyunlarını rekabet, zorluk ve hareket hızı açısından aynı anda eşitleyemediğinden, araştırmacılar saldırganlıktaki değişkenliğin çoğunu şiddet içeren içeriğe bağlamış olabilir. Şiddet içeren video oyunları, gerçek şiddet ve zarar verici olayları örtbas etmek için bir günah keçisi olarak da kullanılıyor.Villanova Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü olan Patrick Markey, konu ile ilgili şu sözleri söylüyor: “Video oyunları oynayan insanlar biraz gergin ve sarsıntılı olabilir ancak bu onların kim olduklarını temelden değiştirmiyor. Hüzünlü bir filme gitmek gibi. Sizi ağlatabilir ama klinik olarak depresyona sokmaz…”Oxford Üniversitesi Oxford İnternet Enstitüsü’nden Doçent ve Araştırma Direktörü Andrew Przybylski ise şunları söylüyor: “Oyunlar, sadece daha gerçekçi hale geldi ve şimdi tüm dünyada oynanıyorlar. Ancak oyunların ve şiddetin birbiriyle bağlantılı olduğu bu tür anlatıların hala geçerliliğini koruduğunu görüyoruz. Çünkü sert gerçeklerle yüzleşmek yerine kolay cevaplar arıyoruz.”Öte yandan video oyunu kullanımının yüksek olduğu ülkelerde silahlı şiddet daha az yaygındır. Uluslararası olarak en büyük 10 video oyunu pazarını temsil eden ülkeler üzerinde yapılan bir araştırma, video oyunları oynama ile silahlı cinayetler arasında hiçbir ilişki bulamadı.